GeziYazılar

Korsanların sığınağı: Olimpos

Saf Ruh ve Işık Tanrısı olan Mitras’ın gizli ayin düzenlediği, hiç sönmeyen ateşi, daha sonra korsanların sığınma limanı olan mitolojik dağ Olimpos… Günümüzde, doğa tatili yapmak isteyenlerin gizli cenneti.

Yine sessizlik, sakinlik ve doğayı sevenler için bir yere gidiyoruz bu hafta. Şehrin yoğun temposu, stresi, trafik, toplantılar, sıcak ve boğucu hava da bir yandan… Bu beden ve ruh yorgunluğunu ancak doğayla kucak kacağa yaşanacak bir tatil ile giderebilir.

Rotamız Olimpos… Adını antik kent Olympos’tan alıyor. Antik çağda yüksek dağlar Olimpos olarak adlandırılıyordu. Daha sonra adını Tahtalı Köyü’nden alan Tahtalı Dağı (Ancak hep Olimpos Dağı olarak anılıyor), Antalya Körfezi’nin sırtını dayadığı Beydağları bölümünde bulunuyor. İşte yıllarca medeniyete ve yapılaşmaya direnen yer… Lüks ve rahat seviyorsanız iç kesimlerde oteller var ama ben size ille de ağaç evlerde kalmanızı tavsiye ederim.

olimpos

HİÇ AĞAÇTA UYUDUNUZ MU?

Her insan hayatta bir kere denemeli. Hani filmlerde görürsünüz ya. İşte Olimpos’taki evler o filmlerde gördüğünüz evlerden. Ağaçların üzerinde, ağaç evler. Duyduğunuz sadece kuş sesleri. Bir de rüzgâr varsa ağaçların hışırtısı. İnsan kendini bambaşka bir evrende hissediyor.

Kapatın telefonu, kaldırın laptopları tabletleri. Kendinizi doğanın kucağına atın. Yanınıza mayo ve kitap alın yeter. Eh geceleri biraz serin oluyor. Hem deniz hem orman havası. Kalınca bir şeyler almayı unutmayın. Bir de sineklere karşı sprey. O kadar doğanı içindesiniz sinek böcek olacak elbet.

ÖZÜNÜZE YOLCULUK

Olimpos’ta öyle çılgın eğlenceler, adrenalin dolu aktiviteler beklemeyin. Yapacağınız en heyecanlı şey yürüyüş ve antik kalıntıları ziyaret olacaktır. Onun dışında kuş cıvıltıları içinde dinlenip kitap okumak, incecik kumlarla kaplı kumsalda uzanıp güneşlenmek ve Akdeniz’in serin sularında serinlemek olacaktır. Sahilde tesis yok. Yanınızda soğuk içeceklerinizi koyacak bir buzluk almanızı tavsiye ederim. Acıkırsanız, atıştırmalık olsun diye kutuya sandviç veya kraker koymayı unutmayın. Ağustos güneşinde haşlanmak istemiyorsanız, gölge yapsın diye bir de seyyar şemsiye.

BUNLARI MUTLAKA YAPIN

Yürümeyi seviyorsanız, zaten Olimpos’ta bol bol yürüyeceksiniz, yanınıza su ve başınıza şapka almayı unutmayın. Arabanıza veya motosikletinize atlayıp çevredeki yerleri gezin. Çevredeki otellerde kalıyorsanız bir geceliğine olsun ağaç evde kalın. Olimpos ve Phaselis antik kentlerini ziyaret edin. Adrasan’da dere üzerine kurulmuş restoranlara mutlaka gidin. Suyun üzerinde yemek yemenin keyfini hiç unutamayacaksınız.

OLİMPOS DAĞININ ETEKLERİ

Yanartaş: Olimpos – Çıralı Köyü yakınlarında yer alıyor. Buradaki ateş, yaz kış sönmez. Yunan mitolojisine göre, dağda yaşayan arslan başlı, keçi gövdeli, yılan kuyruklu ve ağızdan alevler saçan canavar Chimera ile dövüşen Ephyra Kralı’nın oğlu Hipponoes, canavarı yerin yedi kat dibine gönderir. Ancak canavar ateş saçmaya devam eder. Günümüzde yakılan “Olimpiyat Meşalesi” Chimera’nın sönmeyen ateşinin sembolik bir ifadesidir.

Ceneviz Koyu: Olimpos’a gidip de görmeden dönmeyin derim. Ancak tek ulaşım deniz yolu. Bunun için tekne turlarına katılmanız veya tekne kiralamanız gerek. Ama gittiğinize pişman olmayacaksınız.

Çıralı: Sevimli deniz kaplumbağaları yani caretta carettaların yanı sıra çok sayıda hayvan ve bitki türünü de barındırır. İyi bir köy kahvaltısı veya akşamları keyifle balık eyemek için bu sahili tavsiye ederim.

Olimpos Antik Kenti: Olimpos Antik Kenti’nin geçmişi M.Ö. 2. yüzyıla kadar gidiyor. Kentin yıkılışı için kaynaklar M.S. 15. Yüzyıl olduğunu gösteriyor. Likya bölgesinin en önemli antik kenti olan Olimpos’da, kilise kalıntıları da bulunmakta.Ulupınar: Atlayın motora veya arabaya, Tekirova yönüne doğru gidin. Tekirova’yı geçer geçmez göreceksiniz.

NASIL GİDİLİR

Bana sorarsanız en güzel yolculuk motosikletle olanı. Eğer motosikletinizde yoksa veya yaşadığınız şehirden Antalya’ya motosikletle gidecek vaktiniz yoksa kolayı var. Antalya’ya uçakla gidip, motosiklet veya scooter kiralayabilirsiniz. Antalya’dan çıkıp Kaş yolunu izleyin. Kemer’i geçtikten 20 km sonra Olimpos kavşağına varacaksınız. Benim ilk gidişimde yaptığım hataya düşüp de Çıralı’ya girmeyin. Girerseniz de bir mola verip gözleme yiyin. Saz damlı derme çatma tezgahlarda gözleme yapan köylü kadınlar sohbete de bayılıyor. Tavsiyem ısırgan otlu olanı. Olimpos kavşağı demiştik ya, Çavuşköy tabelasından devam edin. Çok değil 10 kilometre sonra Olimpos’tasınız. Otobüsle gelenler için yol biraz zahmetli. Terminalden minibüse gidip. Omilpos sapağında inip, Olimpos minibüsünü bekleyeceksiniz. Sık sık geçiyor, bekleme süreniz yarım saati geçmez.

FİGEN ONUR – NEW YORK, POSTA212 Gazetesi, 09 Ağustos 2014