GenelÖzelPortrelerTarihden

Türk sinemasının en çok film çeken kadın yönetmeni

Yeşilçam’ın ilk kadın yönetmenlerinden olan Bilge Olgaç’ın rekoru henüz kırılamadı. Döneminin tek kadın yönetmeni olan ve erkek hegemonyasını sarsan Bilge Olgaç, aynı zamanda filmlerinin çoğunun senaryosunu da kendi yazdı. Türkiye’nin en uzun soluklu kadın yönetmeni olan Olgaç , 32 yıllık kariyeri boyunca toplam 37 filme imzasını attı.

14 Ocak 1940’da, Kırklareli’nin Vize ilçesinde doğdu. Altı kardeşin en küçüğüydü. Çocukluğundan beri yazmayı çok seviyordu. Nişantaşı Kız Enstitüsü’nde eğitim görürken eski prodüksiyon amiri ve gazeteci Vecdi Bender ile evlendirildi ve okulu bırakmak zorunda kaldı. Henüz 16 yaşındaydı. Oğlu dünyaya geldikten sonra eşinin de teşvikiyle bir yandan hikayeler ve öyküler yazmaya devam etti. Öyküleri Yelpaze Dergisi’nde yayınlanmaya başladı. 1962 yılında Vecdi Bey ‘Kısmetin en güzeli’ adlı öyküsünü Memduh Ün’e götürdü. Ünlü yönetmen öyküden çok etkilendi ve bu öykünün filmini yapmaya karar verdi. Olgaç aynı zamanda filmin çekimleri sırasında yönetmen yardımcılığı yaptı. İşte Bilge Olgaç böylece sinema sektörüne adım attı.

“İlk önce bir kadın ne yapabilir diye bakıyorlardı”

Olgaç, Memduh Ün’ün yanı sıra İlhan Engin, Halit Refiğ ve Hasan Kazankaya gibi yönetmenlerin de asistanlığını yaptı. Senaryo yazımı ve kurgu süreçleri konusunda çok şey öğrenen Olgaç aynı zamanda yönetmenlik konusunda da deneyim kazandı. Edindiği bu birikime rağmen ilk başlarda erkek egemen sinema sektöründe yönetmen olarak kabul edilmeyen ve film yönetme şansı bulamayan Olgaç pes etmedi ve 1965 yılında ‘Üçünüzü de Mıhlarım’ filmini çekti. Önce erkek gibi davranmayı seçen Olgaç, o günlerde yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Genç bir kadındım. Üstelik bu işi kadın olarak ilk kez yapan insandım. İlk önce bir kadın ne yapabilir diye bakıyorlardı. Kuşkulu bir bakıştı. Ben de çok sert, bağırıp çağıran bir rolü benimsedim. Fakat sonradan bu rolden vazgeçtim. Çünkü insanlar artık bana inanıyorlar ve güveniyorlardı.”

Toplumsal sorunlara eğildiği “Linç”i 1970’de, “Bir gün Mutlaka”yı 1975’te çekti. Bu filmlerle dikkatleri üzerinde topladı. 1980’li yıllarda “Kaşık Düşmanı”, “Gülüşan”, “Üç Halka Yirmibeş”, “İpekçe”, “Kurşun Adres Sormaz” gibi iddialı filmlerle adını yeniden duyurdu.
Televizyonlar ise en çok, başrollerini Hülya Koçyiğit ve Çetin Tekindor’un paylaştığı, Çocuklarımı Kim Sevecek isimli filmin uyarlamasına yer verdi. Beş çocuklu bir ailede ölümcül bir hastalığa yakalanan annenin, çocuklarına yeni aile aramasını anlatan filmi, en iyi olmasa da, en bilinen filmlerinden.

Bilge Olgaç, meslek hayatı boyunca bir çok ödül kazandı. 1970’de Adana Altın Koza Film yarışması’nda, Linç isimli filmi, 3. en iyi film ödülünü kazandı. 1984’de, 21. Altın Portakal Festivali’nde, Kaşık Düşmanı isimli filmiyle iki ödül birden aldı. En iyi senaryo ve 3. en iyi film ödülü… Kaşık Düşmanı filmiyle 7. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nde en iyi film ödülü ve basın ödülü sahibi oldu.

Çoğunun senaryosunu kendisinin yazdığı 33 filmi bulunan Bilge Olgaç, 2 Mart 1994’de henüz 54 yaşındayken Taksim’deki evinde çıkan yangın sonucu yaşamını kaybetti. O günlerde yeni bir filmi henüz bitirmişti. Son filmi, Bir Yanımız Bahar Bahçe, ölümünden sonra vizyona girdi. Halil Ergün ve Sibel Turnagöl’ün oynadığı, düşünce suçundan 18 yıl cezaevinde yatan bir adamın öyküsünü anlatıyordu.

Daha fazla bilgi

İMDB- Bilge Olgaç

Wikipedia – Bilge Olgaç