“Kadınsız inkılap mümkün değildir”
Türk düşünür, gazeteci, yazar, kadın hakları savunucusu Nezihe Muhittin. Osmanlı döneminde başladığı kadını toplum yaşamına dahil etme mücadelesi, cumhuriyetin ilanından sonra, kadınların siyasal haklarının tanınmasını sağlaması yönünde devam etti. Türk Kadın tarihimizde iz bırakmış önemli isimlerden biridir. Dönemin yetiştirdiği kadınlar içinde en ön sırada yer alan, iyi yetişmiş, entelektüel düzeyi ve analiz kabiliyeti yüksek olan önemli bir siyasal stratejist ve eylemci, iyi bir hatip, kuvvetli ve etkili bir kişilik ve yazar olması etkili olmuştur.
İlk yılları
1889 yılında İstanbullu aydın ve varlıklı bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Annesi Zehra Hanım, babası savcı ve ceza hâkimi Muhiddin Bey kızlarının iyi bir eğitim almasını istiyordu. Evde eğitim gördü ve Farsça, Arapça, Almanca, Fransızca öğrendi.
1909 yılında Maarif Nezareti’nin sınavının kazandı. Böylece, Kız İdadi Mektebi’nde fen dersi öğretmeni olarak çalışmaya başladı.
İlk toplumsal etkinliklerine Meşrutiyet döneminde başladı. Kadın hakları için yürüttüğü faaliyetlere ara vermeden devam etti. Çalışma hayatına başladığı yıl Sabah, İkdam gibi gazetelerde sosyoloji, pedagoji, psikoloji konularında ilk makaleleri yayımlanmaya başladı. Nezihe Muhittin, İttihat ve Terakki Kız Sanayi Mektebi, Selçuk Hatun Sultanisi müdürlüğü yaptı, maarif müfettişi olarak çalıştı. ilk romanını 1911 yılında yazdı. Ünlü kadın yazar olarak anılmaya başladı.
Ömrü boyunca kadın haklarını savundu
1913’te Türk Hanımları Esirgeme Derneği’ni kurdu. Nezihe Muhiddin’in etkinliklerini ve düşüncelerini tarihsel koşullar açısından iki ayrı dönemde incelemek doğru olur. 1909-1923 ile 1923-1930 dönemleri rejim farklılıklarını, sosyal dönüşümleri, savaşları ve altüst oluşları içermesi bakımından iki ayrı dönem. Nezihe Muhiddin her iki dönemde de özgül olarak kendi terimleriyle “kadınlık mefkûresini” yani feminizmi savunuyor ve kadınlardan yana tavır alıyor. Bu yazının çerçevesi Nezihe Muhiddin’in 1923-1927 yılları arasındaki siyasal haklar kampanyalarıyla sınırlı. Muhiddin’in bu üç yıl boyunca “reisesi” olduğu Kadın Birliği’ndeki (daha sonra Türk Kadınlar Birliği) siyasal haklar için zorlu mücadelelerinde Muhiddin’in stratejileri, döneme damgasını vurdu.
Kadınlık üzerine yazılarını Hanımlara Mahsus Gazete’de Zekiye imzasıyla yayımladı. 1924’te cebinden koyduğu para ile Türk Kadın Yolu Dergisi’ni kurdu. 18 sayısı çıkan bu aylık Türk feminizmi için bir forum oluşturdu. 1930 yılında köşesine çekilmek zorunda kaldı. Ölene kadar edebiyatla uğraştı, 15 kadar roman yazdı. İki kez evlendi.
Osmanlı Türk kadın hakları savunucusu olan Nezihe Muhiddin zamanın yönetimi tarafından dışlanıp yok sayılmasının acısını ölümüne kadar içinde taşıdı. 1958 yılında, İstanbul’da öldüğünde 69 yaşındaydı.
Eserleri
- Şebab-i Tebah (1911)
- Benliğim Benimdir (1929)
- Türk Kadını (1931)
- Güzellik Kraliçesi (1933)
- İstanbul’da Bir Landru (1934)
- Bozkurt (1934)
- Ateş Böcekleri (1936)
- Bir Aşk Böyle Bitti (1939)
- Avere Kadın (1943)
- Bir Yaz Gecesiydi (1943)
- Çıngıraklı Yılan (1943)
- Çıplak Model (1943)
- İzmir Çocuğu (1943)
- Kalbim Senindir (1943)
- Gene Geleceksin (1944)
- Sabah Oluyor (1944)
- Sus Kalbim Sus (1944)